Elektrikli araç satışlarının ciddi oranda artması birçok otomotiv devini elektrikli araç noktasına yatırım yapması konusunda heveslendiriyor. Özellikle 2030 yılından itibaren birçok otomotiv devinin elektrikli araç üretimini hızlandırıp içten yanmalı motora sahip araç üretimini durdurmalarını açıklaması kısa süre sonra elektrikli araç sayısının çok daha fazla olacağını gösteriyor. Alman otomotiv devi Audi’de bu noktada belki de en büyük sorun olan elektrikli araç şarj merkezlerine ilişkin çalışmalar yürüterek pratik çözümler sunmaya çalışıyor.
Şimdilik sadece test aşamasında olan bu çalışmalardan bahsedelim. Özellikle kentsel alanlarda kullanılacak olan bu konsept ile hızlı şarjı mümkün kılacak altyapı oluşturulacak. Şarj merkezi olarak tasarlanan konteynırlar küp şeklinde üretilecek. Kısa süre içerisinde birçok yere monte ve demonte işlemi gerçekleştirilebilecek olan bu şarj merkezlerinde en az 2 adet hızlı şarj ünitesi bulundurulacak. Pratik olarak birçok yere yerleştirilebilecek yapıda olması bu konteynırların çok işlevsel olmasına neden olabilir. Ayrıca bir konteynırın günlük kaç adet araç şarj etme kapasitesi de merak konusu. Yapılan testlere ve paylaşılan bilgilere göre enerji geri dönüşüm sistemi üzerinden kurulacak olan bu şarj merkezlerinde günlük en az 80 adet aracın şarj işlemi gerçekleştirilebilecek. Tasarlanan ara depolama kapasitesi sayesinde düşük voltajda bile 200 kilovatlık bir yeşil güç bağlantısı ile şarj için yeterli enerjinin sağlanabileceği belirtildi.
Bu elektrikli araç şarj sisteminin temelinde yenilenebilir enerji kaynakları kullanmak yatıyor. Küp şeklindeki konteynırların üzerine monte edilecek güneş enerji panelleri sayesinde bile30 kilovata kadar yeşil enerji ortaya çıkması sağlanıyor. Bu şarj merkezlerine dair çalışmalar devam etse de paylaşılan bilgiler şimdiden umut vaat ediyor. Özellikle yüzde 5 şarjdan yüzde 80 şarj doluluk oranına 23 dakika gibi kısa bir süre içerisinde ulaşması pratik ve aynı zamanda kullanışlı olduğunu da ortaya koyuyor. Şimdilik test çalışmaları devam eden bu konsepte dair aktaracaklarımız bu kadar. İlerleyen günlerde resmi tanıtımı yapılacak olan bu konsepte dair paylaşılacak olan tüm bilgileri sizlere aktarmaya devam edeceğiz. Bu konseptin Türkiye alt yapısının olup olmayacağı da önümüzdeki günlerde netlik kazanacak gri alanlardan biri.