Otonom araçlara kısaca sürücü olmadan kendi kedine sürüş gerçekleştiren ataçlara deniyor. Çeşitli algoritmalar kullanılarak geliştirilen yazılımlar ile araçlara çevresel algılama yetenekleri kazandırılarak araçların çevresel faktörleri en hassas şekilde değerlendirmesi sağlanıyor. Otonom araç teknolojisi bazı alanlarda kullanılmaya başlanmış olsa da tam olarak otomobillere entegre işlemi tamamlanmış değil. Son olarak Toyota otomobil firmasının yaptığı açıklamaya göre 2025 yılında otonom sisteme sahip araçların piyasaya sürüleceğini öğrendik.
Şimdi sizlere otonom sistem ve çalışma prensibi ile ilgili birtakım bilgiler vermek istiyoruz. Bir aracın kontrol edilebilmesi için araç içi mekanizmaların çevresel faktörlere uygun olarak kullanılması gerekir. Otonom sistemler çeşitli yazılımlar ile araç dışı bulunan çevresel faktörlerin algılanması ve gerçek zaman dilimi içerisinde tepki vermesi sağlanarak geliştirilen bir yöntem olarak biliniyor. Araçlar bu çevresel faktörleri en doğru şekilde algılayıp en doğru zamanda aracı yönlendirebilmesi için bir takım donanımlara ihtiyaç duyar. Bu donanımların başında radar gelir.
Radar sistemi sayesinde radyo dalgaları kullanılarak aracın çevresindeki nesnelerin yeri, yönü ve mesafesi hakkında bilgi toplanır. Ayrıca kötü hava koşullarında kamera ve benzeri algılayıcıların yeterli düzeyde çalışmadığı zamanlarda devreye girerek otonom sisteme en doğru bilgileri aktarmış oluyor.
Diğer bir donanım olan Lidar teknolojisi ile coğrafi veriler toplanıyor ve 3D haritalara yansıtılarak otonom sistemin en doğru şekilde tepki vermesi amaçlanıyor. Araçta ayrıca daha net görüş ve bilgi edinmek için kullanılan kameralar bulunuyor. Bu kameralardan elde edilen görüntüler ile aracın çevresinde bulunan faktörler daha net bir şekilde tespit edilerek yazılımlar aracılığı ile işlenerek otonom sistemin kullanabileceği bir yapıya kavuşuyor.
Otonom sisteme sahip araçta ayrıca destekleyici sensörler ile bilgisayar sistemi bulunuyor. Bu destekleyici sensörler ile GPS takibi ve nesne algılama işlemi gerçekleştiriliyor. Ayrıca bu sensörler sayesinde aracın sürati de ölçülüyor. Sensözlerden farklı olarak bilgisayarlar, otonom sisteme sahip araçların beyni olarak kabul ediliyor. Diğer sensör ve benzeri sistemler ile toplanan verilerin işlenmesini ve bir ara yüz oluşturmasını sağlayan bilgisayarlar arcılığı ile otonom sisteme sahip araçların tüm algılama işlemleri gerçekleşmiş oluyor.
Otonom sisteme dair kabataslak bilgiler vermiş olsak da, aslında otonom sistem tamamen hesaplamalar ve yazılımlar üzerine kurulu bir sistem olarak biliniyor. Tam otonom sisteme sahip araçların ne kadar kusursuz çalışacağına dair şimdilik bir bilgi olmasa da gelişen teknoloji ile birlikte risk payı minimuma inecek gibi duruyor.