Yüksek standartlar çerçevesinde oldukça büyük özellikler taşıyabilen motorlu Bespoke baş yapıtları Rolls-Royce tasarım ekiplerince şekillendirilerek hayata geçirildi.
Rolls-Royce’un CEO’su Torsten Müller-Ötvös şu sözleri söyledi :” Markamız Rolls-Royce değişen trendlerden ve değişikliklerden ilham almaktadır. Yeni nesil sürücülere saf ve temiz lüx’ü sunabilmektedir. ''Wraith Luminary'' ise etkileyici bir koleksiyondur. Markamızı ilk sıralarda üst seviyelerde göstermemizi yol açıyor. ” dedi.
Tasarlanmış bu eşsiz 55 adetle sınırlı olan otomobiller ilk defa ahşap ışıklı panelleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Aracın kabin içerisine monte edilmiş paslanmaz çelik el dokuması kumaşlar karşılıyor bizleri. Bakır tonlarda güçlendirilmiş metal parçacıklar, metalik boyalar ile adeta capcanlı bir atmosfer yaratmayı başarmış görünüyor.
Koleksiyondaki en belirleyici özelliği ise Çek Cumhuriyeti’nin ormanlarından getirilen saf tudor meşe keresteleri ile ilk defa aydınlık kazandırıyor olmasıdır.
Takım yıldızları ile birleştirilen otomobilin tavanı ışıltılı bir gece görüntüsü vermektedir. Araçtaki yolculara hayranlık bırakan bir his uyandırmaktadır.
Lenslerdeki ışıklar tudor meşesine grif şekilli tasarımlarla nüfuz etmektedir. Gökyüzünde kayan bir yıldızın arkasında bıraktığı bir ışık gibi büyüleyici desenler ortaya çıkarmaktadır.
Rolls-Royce’un bu eşsiz ışıklandırılmış tavanı olan iç kabinde tek bir tuşa basıldığında aydınlık verebilmektedir.
Kendi alanında geçmişten bugüne hep zirveyi ulaşmayı hedefleyen Rolls-Royce hep dinamik dahice fikirlerle lüksün zirvesinde olmaktadır.