Otomotiv sektörünün birçok önemli markası elektrikli araçlara olan talebin beklenenden yavaş olmasını gerekçe göstererek elektrikli araç planlarını geri çekiyor. Özellikle Alman otomobil markaları ve bünyesinde birçok markayı barındıran Stellantis’ten bu yönde haberler geliyor.
Volkswagen'in lüks spor otomobil markası Porsche, şirket içi elektrikli araç batarya planlarını iptal ederek bu hafta artık şirket içinde elektrikli araç bataryaları üretmeyi planlamadığını duyurdu. Porsche tarafından kurulan yüksek performanslı elektrikli araç batarya şirketi Cellforce küçülerek üretim yerine yalnızca araştırma ve geliştirmeye odaklanacak. Porsche yaptığı açıklamada, bu değişikliklerin sebebinin elektrikli araçların "daha yavaş yaygınlaşması" ve en büyük pazarları olan ABD ve Çin'deki "zorlu piyasa koşulları" olduğunu belirtti.
CEO Oliver Blume, haberi doğrulayarak, "Hacim ve ölçek ekonomisi eksikliği nedeniyle Porsche artık kendi batarya hücresi üretimini sürdürmüyor" dedi. Porsche, personel azaltmalarının "sosyal sorumluluk çerçevesinde" ele alınacağını söyledi. Volkswagen'in batarya birimi PowerCo, birkaç eski çalışanı işe alarak destek verecek.
Porsche, "2030'lara kadar" her segmentte içten yanmalı motor (ICE), hibrit ve tamamen elektrikli seçenekler sunmaya devam etmeyi planlıyor. Alman otomobil üreticisi, gelecekteki modellerinin "elektromobilitede trend belirleyen teknolojileri seri üretime taşıyacağını" vaat ediyor. Öte yandan Alman WirtschaftsWoche dergisinin çarşamba günkü ayrı bir haberinde, Porsche'nin Oliver Blume'un yerine yeni bir CEO arayışında olduğu iddia edildi.
Porsche, elektrikli araç planlarını değiştiren tek Alman otomobil üreticisi değil. Bir diğer Alman otomobil üreticisi Opel, elektrikli araç planlarında revizeye gitti. Opel, Jeep, Peugeot, Citroën, Fiat ve diğer birçok markayla birlikte Stellantis Grubu bünyesindeki birçok markadan biri. Tamamen elektrikli bir ürün yelpazesi sunmayı taahhüt eden birçok otomobil üreticisinden biri olmasına rağmen, şimdi bu sözünden geri adım atıyor.
Opel, 2021'deki Stellantis Elektrikli Araç Günü'nde, 2028 yılına kadar bir dizi yeni modelle birlikte tamamen elektrikli araçlara geçiş yapma niyetini duyururken o günkü CEO Michael Lohscheller, "2028 itibarıyla Opel, ana pazarımız Avrupa'da yalnızca elektrikli otomobiller sunacak"şeklinde açıklama yaptı. Ancak o günden bugüne birçok farklı gelişme olduğu görülüyor.
Alman otomobil devi pazartesi günü, tamamen elektrikli araç serisine yönelik planlarından vazgeçerek mevcut "çoklu enerji" stratejisine odaklanmaya devam edeceğini açıkladı. Opel, elektrikli (EV), plug-in (PHEV) hibrit ve hatta içten yanmalı motorlu (ICE) araçlar dahil olmak üzere ürün gamındaki her araç için tamamen elektrikli bir model sunan ilk Alman otomobil markası olarak biliniyor.
Yola erken çıkmış olmasına rağmen elektrikli araç stratejisindde revizeye gitmiş olmak çarpıcı bir gelişme olarak görülebilir. Ancak markaların bu şekilde aldığı kararlar birbiri ile bağlantılı birçok olayın üstüste gelmesi sonucu şekilleniyor.
Öncelikle elektrikli araçların yaygınlaşması sadece teknoloji veya şarj altyapısı ile sağlanamıyor. Tüketici alışkanlıklarının da buna paralel olarak gelişme göstermesi gerekiyor. Geleneksel markaların oturmuş tüketici kitlesi buna her markada hazır olmayabiliyor. Porsche bunun en bariz örneği sayılabilir. Her ne kadar başarılı elektrikli araçlar üretse de Porsche müşterisi içten yanmalı motoru ve o motor gücünün keyfini yaşamak istiyor.
Elektrikli araçların içten yanmalılara göre çok çevreci olduğu iddiası ise sadece tüketim aşaması için geçerli. Pil üretiminde çevreci materyal kullanımı belli aşamalara gelmiş ve bir kısım tüketici bu konuda ikna edilebilmiş değil. Kobalt yerine alüminyum kullanımı, katı hal bataryalarına geçiş ve geri dönüşüm tesislerinin devreye alınması ile orta ve uzun vadede daha ikna edici argümanlar ortaya çıkacak.
Teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve bundan 3-4 sene önceki elektrikli araçların mevcut sıfır araçlara göre çok geride olması ise ilginç bir şekilde elektrikli araçların aleyhinde çalışan bir durum ortaya çıkarıyor. Önemli oranda tüketici bu nedenle talebini erteleyerek daha yeni teknoloji beklentisine girebiliyor. Faizlerin düşmeye başlamasının daha düşük faiz beklentisi ile satışları düşürmesi gibi bir durum! Otomobil markalarının en büyük müşterisi durumundaki büyük kiralama şirketleri de bu durumdan zarar görebiliyor. 3 sene önce aldığı elektrikli aracı ikinci el pazarına çıkaran birçok kiralama firması bu nedenle zarar edince bu dönüşümde frene basmak durumunda kaldı.
Bu konuda son olarak vurgulanması gereken faktör ise hibrit araç teknolojisindeki gelişim. Geçiş teknolojisi olarak düşünülen hibrit araçlar yakıt verimliliği, motor performansı, çevre katkısı ve otomobil tasarımı olarak ciddi başarı elde etti.
Tüm bu faktörler elektrikli araç konusunda firmaları tekrar düşünmeye ve frene basmasalar bile gazdan ayaklarını çekmeye ikna etmiş görünüyor. Pil teknolojisindeki gelişmeler ve küresel ısınma ekseninde gelişen sürdürülebilirlik baskısının önmüzdeki süreçte daha belirleyici olacağı düşünülüyor.
Tüm Marka ve Modelleri Sizin İçin Araştırıyoruz
Siz de araç karşılaştırma sayfamızdan birbirinden farklı özelliklere sahip araçlara tek bir tıkla göz atabilir ve dilediğiniz araçları anında karşılaştırabilirsiniz.
Sifiraracal.com, sitemiz üzerinden otomobil kampanyalarını inceleyebilir, tek bir tıkla sıfır araç kampanyalarına ulaşabilir ve anında size özel ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.