Euro NCAP (European New Car Assessment Programme), 1997 yılında Avrupa'da araç güvenliğini artırmak amacıyla kurulmuş bağımsız bir organizasyon olarak yeni üretilen araçların çarpışma testlerini gerçekleştirerek tüketicilere şeffaf ve güvenilir bilgiler sunmak hedefiyle kuruldu. İlk yıllarında sadece temel çarpışma testleriyle başlayan program, zamanla teknolojik gelişmeler ve güvenlik standartlarındaki artışla birlikte çok daha kapsamlı bir değerlendirme sistemine dönüştü.
Euro NCAP’ın ilk testleri, 1997 yılında sadece ön ve yan çarpışma senaryolarını içeriyordu. O dönemde birçok otomobil üreticisi, araçlarının bu testlerde zayıf performans göstermesi nedeniyle eleştirilere maruz kaldı. Özellikle ilk yıllarda 5 yıldızlı derecelendirme sistemine ulaşan araç sayısı oldukça azdı. Ancak bu durum, üreticileri daha güvenli araçlar geliştirmeye teşvik etti. Zamanla test protokolleri genişletildi ve yaya güvenliği, elektronik yardımcı sistemler (AEB, şerit takip sistemi vb.) ve çocuk koruma gibi kriterler de değerlendirmeye dahil edildi.
2000’li yılların başında, Euro NCAP testlerine yaya güvenliği kriterleri eklendi. Bu, otomotiv endüstrisinde önemli bir dönüm noktasıydı çünkü araçların sadece içindeki yolcuları değil, aynı zamanda yayaları da koruması beklenmeye başlandı. Ön camın esnekliği, kaputun çarpma anında yayayı koruyacak şekilde tasarlanması ve fren destek sistemleri gibi unsurlar, bu dönemde öne çıkan gelişmelerdi.
Euro NCAP'ın küresel bir otomotiv güvenlik referansı haline gelmesinden önce, Çinli otomobil üreticileri büyük ölçüde ulusal standartlara ve bazı durumlarda ASEAN NCAP veya C-NCAP gibi bölgesel değerlendirme programlarına dayanıyordu. Ancak, Çin'in kendi güvenlik test sistemi olan C-NCAP (China New Car Assessment Programme), 2006 yılında kurulana kadar Çin'de üretilen araçların güvenlik seviyeleri uluslararası standartların gerisinde kalıyordu.
2000’lerin başında Çin’de otomotiv güvenliği, devlet tarafından belirlenen temel zorunlu testlerle sınırlıydı. Bu testler, Avrupa veya ABD’deki kadar kapsamlı değildi ve genellikle ön çarpışma testleri (düşük hızda), emniyet kemeri uyumluluk testleri ve pasif güvenlik ekipmanları (airbag, çocuk koltuğu bağlantıları) gibi temel kriterleri içeriyordu.
Çin’deki yerli üreticiler (Chery, Geely, BYD gibi), bu dönemde özellikle ucuz ve ekonomik araçlara odaklandıkları için güvenlik, tasarım ve performansın gerisinde kalıyordu. Örneğin, 2005 yılında Brilliance BS6 modeli Almanya’da yapılan bir bağımsız testte (ADAC) çok kötü sonuçlar alınca, Çinli markaların güvenlik konusundaki zayıflığı uluslararası medyada büyük yankı uyandırmıştı.
Çin’in kendi kapsamlı değerlendirme sistemi olmadığı dönemde, bazı Çinli üreticiler ASEAN NCAP (Güneydoğu Asya’da geçerli olan) gibi bölgesel testlere katılıyordu. Ancak ASEAN NCAP’ın standartları, Euro NCAP’a göre daha esnekti ve özellikle yaya güvenliği, elektronik yardımcı sistemler gibi konularda daha az katıydı.
Çin’in kendi güvenlik değerlendirme programı C-NCAP, 2006’da hayata geçti. İlk yıllarda testler daha kolaydı ve uzmanlar Çinli araçların kolayca 5 yıldız alabilmesi için C-NCAPın özellikle yumuşak kriterler belirlediğini iddia etti.
Ancak, 2018’den itibaren C-NCAP, Euro NCAP’a daha fazla benzeyecek şekilde güncellendi. Özellikle AEB (Otomatik Acil Frenleme) testleri, yaya koruma sistemleri ve ESP (Elektronik Stabilite Programı) zorunluluğu gibi kriterler eklenince, Çinli markalar da bu standartlara uyum sağlamak zorunda kaldı.
2010’ların sonlarına doğru, Çinli otomobil üreticileri (özellikle MG, Geely, BYD, NIO) Avrupa pazarına girmeye başlayınca, Euro NCAP testlerine girmek zorunda kaldılar. İlk başta düşük puanlar alsalar da, hızla iyileştirme yaparak bugün birçok Çinli model 5 yıldız almaya başladı (MG ZS EV (2019), BYD Atto 3 (2022) ve NIO ET7 (2023). Bu gelişmeler, Çinli markaların artık sadece ucuz araç üreten firmalar olmadığını, güvenlik ve teknoloji konusunda da küresel rakipleriyle yarıştığını gösteriyor.
Özellikle 2010’lardan sonra Çin’in küresel pazara açılma stratejisiyle birlikte Euro NCAP gibi sert testlere uyum sağlayan birçok araç, Avrupa ve ABD standartlarında güvenlik sunabiliyor. Bu dönüşüm, Çin otomotiv endüstrisinin kalite ve güvenlik anlayışındaki büyük değişimin bir göstergesi.
Yaya güvenliği de son yıllarda Euro NCAP’ın en önemli değerlendirme kriterlerinden biri haline geldi. Bu kapsamda, araçların ön kısmının yayalara minimum zarar verecek şekilde tasarlanması bekleniyor. Ayrıca, Otomatik Acil Frenleme (AEB) sistemlerinin yaya algılama özelliği, testlerde büyük bir ağırlığa sahip. Özellikle şehir içi kazalarında yaya ölümlerini azaltmak amacıyla bu sistemlerin geliştirilmesi, üreticiler için bir zorunluluk haline geldi.
Euro NCAP puanları, bir aracın ikinci el piyasadaki değerini de doğrudan etkileyebiliyor. Yüksek güvenlik puanına sahip araçlar, tüketiciler tarafından daha güvenilir bulunduğu için daha yüksek fiyatlarla alıcı bulabiliyor. Özellikle aileler ve güvenliğe önem veren tüketiciler, 5 yıldızlı araçları tercih ediyor. Ayrıca, bazı sigorta şirketleri, Euro NCAP derecelendirmesini prim hesaplamada kriter olarak kullanabiliyor.
Euro NCAP, kurulduğu günden bu yana test kriterlerini sürekli geliştirerek hem üreticileri hem de tüketicileri bilinçlendirdi.. Özellikle sürüş güvenliği, yaya güvenliği ve elektronik destek sistemleri gibi yenilikler, trafik kazalarındaki can kayıplarını azaltmada etkili olmuştur. Euro NCAP’ın gelecekte otonom sürüş sistemlerini de kapsayacak şekilde genişlemesi bekleniyor, bu da otomotiv endüstrisinin daha da güvenli hale geleceğinin bir göstergesi.
Tüm Marka ve Modelleri Sizin İçin Araştırıyoruz
Siz de araç karşılaştırma sayfamızdan birbirinden farklı özelliklere sahip araçlara tek bir tıkla göz atabilir ve dilediğiniz araçları anında karşılaştırabilirsiniz.
Sifiraracal.com, sitemiz üzerinden otomobil kampanyalarını inceleyebilir, tek bir tıkla sıfır araç kampanyalarına ulaşabilir ve anında size özel ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.